Ağız ve diş sağlığı dendiğinde çoğu zaman akla diş çürükleri geliyor. Oysa diş eti hastalıkları da en az diş çürükleri kadar önemlidir. Hatta tedavi edilmeyen bazı diş eti rahatsızlıkları diş kayıplarına da neden olabilir. Dolayısıyla diş eti hastalıklarının ciddiye alınması, olabildiğince erken dönemde tedaviye başlanması, diş kayıplarını önleyebilmek adına da büyük önem taşır. Hastaların, diş eti rahatsızlıklarının belirtileri hakkında bilgi sahibi olması, erken tanı konabilmesini sağlayabiliyor.

Çünkü belirtilerin ciddiye alınmaması durumunda diş hekimine başvurulmuyor. Bu da diş eti hastalıklarının hızla ilerlemesine yol açabilir. Belirtiler ortaya çıktığında en kısa zamanda diş hekimine başvurulması ise hastalıkların erken dönemde tedaviye alınabilmesi adına önemlidir.

Diş Eti Hastalıkları Nelerdir?

Diş eti hastalıkları, periodontal hastalıklar olarak adlandırılır. Bu rahatsızlıklar arasında yaygın görülenleri şu şekilde listeleyebiliriz:

Gingivitis

Gingivitis toplumda oldukça yaygın görülen diş eti hastalıklarından biridir. Çoğunlukla hafif düzeyde seyreder ve bu da hastaların çok fazla dikkatini çekmez. Oysa mutlaka tedavi edilmesi gereken rahatsızlıklardan biridir. Nedenleri ise değişmekle birlikte genellikle mikrobiyal dental plaklardır. Diş etlerinde kızarık bir görünüm olması, hafif ödem ve şişmeler, ağızda kötü koku oluşması belirtiler arasında yer alır. Sadece dişlerin fırçalanması sırasında hafif kanama olması da bir diğer belirtidir. Ağrı ise genellikle görülmez ve sadece bazı hastalar diş fırçalama sonrasında diş etlerinde hafif bir sızı olduğundan şikayet eder. Gingivitis rahatsızlığının tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu belirtelim.

Kronik Periodontitis

Bu rahatsızlık ise yavaş seyir gösteriyor olmasıyla ön plana çıkar. Yavaş ilerlemesi, erken dönemde fark edilmesini güçleştirir. Nedeni ise dişleri çevreleyen dokularda enfeksiyon oluşmasıdır. Tedavinin yapılmaması durumunda diş kemiğinde erimeye yol açabilir ve bu da cep görünümüne neden olabilir. Bu cepte yiyecek artıkları ve bakteriler birikmeye başlar. Dolayısıyla oluşan enfeksiyonun dokunun daha derinlerine ulaşması da söz konusu olabilir.

Enfeksiyonun ilerlemesi ise diş kemiği kayıplarını hızlandırır. Şayet başlangıç aşamasında fark edilirse cerrahi müdahalelere başvurulmadan tedavisi yapılabilir. İlerlemiş olması durumunda ise tedavi ancak ameliyat ile gerçekleştirilebilir. Bu rahatsızlığın belirtileri dişlerde aralanma olması, bir ya da birkaç dişin sallanması, ağızda kötü koku oluşması ve diş etinde çekilme olmasıdır. Bazı hastalarda diş eti rengi mora yakın bir görünüm de alabilir.

Agresif Periodontitis

Agresif periodontitis çoğunlukla gençlerde görülür ve çok yaygın yaşanan diş eti sorunlarından biri değildir. Buna karşın şiddetli seyreden bir hastalık olduğunu da ekleyelim. Hastalıkta genetik faktörler önemli bir unsurdur. Yerel tip ve yaygın tip olmak üzere iki farklı çeşidi bulunur. Yerel tipte diş etleri daha az etkilenir fakat cep derinliği ya da kemik yıkımı gibi problemler de daha yüksek düzeylerdedir. Yaygın tipte ise hem klinik belirtilerin hem de kemik yıkımının fazla olduğunu söyleyebiliriz. tedavisi ise kronik periodontitis rahatsızlığına nazaran daha zordur.

Nekroz Oluşturan Periodontal Hastalıklar

Dişlerin arasını dolduran ve üçgen formunda olan diş etlerinin tepesinden başlayan Nekroz, erken tanının son derece önemli olduğu bir rahatsızlıktır. Tedavide geç kalınması, kemik erimesi gibi önemli bir tabloya neden olabilir. Aşırı stresli bir yaşam sürmek, tütün ürünleri kullanmak, ağız hijyeninin uzun süreli olarak ihmal edilmesi bu hastalığın başlıca nedenleridir. Aynı zamanda AIDS hastalığına sahip olanların büyük bölümünde görülen bir rahatsızlık olduğunu belirtebiliriz. Belirtileri arasında en dikkat çekeni ise şiddetli ağrıdır.

Diş Eti Absesi ve Periodontal Abseler

Diş eti apsesi genellikle diş etlerine sivri bir cismin batmasından kaynaklanır. Apse durumunda diş etlerinde kırmızılaşma, hassasiyet gelişmesi ve şişme meydana gelir. Elbette apsenin de tedavi edilmesi önemlidir çünkü tedavi yapılmaması, periodontal ceplerde bakteri birikmesine neden olur. Bazı hastalarda kanama, kötü kokulu akıntılar, diş etlerinde kırmızıdan mora çalan bir renk oluşumu da gözlemlenebilir.

Diş Eti Hastalıkları Tedavisi Nasıldır?

Hangi diş eti hastalığının bulunduğuna bağlı olarak tedavinin de değişebildiğini belirtelim. Öncelikle hastalığa tanı konması ve nedenin de araştırılması gerekir. Rahatsızlığın ne oranda ilerlediği de dikkate alınır ve en doğru tedavi prosedürü diş hekimi tarafından belirlenir. Çoğu zaman cerrahi müdahale gerek kalmadan tedavinin yapılabildiğini belirtebiliriz. Ameliyat sadece bazı hastalıkların bir hayli ilerlemiş olduğu durumlarda zorunlu olarak uygulanan bir tedavi seçeneği oluyor. Bu nedenle her diş eti hastalığı tanısında mutlaka ameliyat olunması gerekir düşüncesinden uzaklaşılmalıdır.

Diş ve kök yüzeylerin temizlenmesi, pek çok tedavinin başlangıcı oluyor. Bu sayede hastalığın ilerlemesinin önüne geçilebiliyor. Mikroorganizmaların kolaylıkla çoğalabileceği ortamların ağız içerisinden arındırılması son derece mühimdir. Ardından hastalığın ne olduğuna bağlı olarak tedavi uygulanır. Diş eti hastalıklarının tedavilerinde subgingival küretaj, flep operasyonu, gingivektomi ve gingivoplasti uygulanabiliyor. İlaç tedavisiyle de iyileşme sağlanabilir.

Diş Eti İltihabı Neden Olur?

Diş etlerinde iltihaplanma çok sayıda farklı unsurdan kaynaklanabilir. Yiyecek artıkları, plaklar ve bakteriler ise diş eti iltihaplarının öncelikli nedenleridir. Diş plakları zaman içerisinde diş taşına dönüşür ve diş etleri de diş taşlarından olumsuz etkilenmeye başlar. Bu da iltihaplanma sonucunu doğurur. Genel olarak bakıldığında diş eti iltihaplanmasının nedenlerini kısaca şu şekilde özetleyebiliriz.

  • Tütün ürünleri kullanımı
  • Diyabet
  • Bazı ilaçların kullanımı
  • Genetik unsurlar
  • Gebelik
  • Diş dolgularında kırılma olması
  • Dişte ya da diş köklerinde yapısal problemlerin bulunması

Diş Eti Hastalığı Kanser Belirtisi Midir?

Diş etlerinde kızarma olması, kanama olması ya da renk değişimler hemen kanser vakalarını düşündürebiliyor. Oysa bu düşünce yanlıştır ve her diş eti hastalığı kişinin kanser olduğu anlamını taşımaz. Diş etlerinde kırmızı benek şeklinde lekelenmeler olması, ağızda geçmeyen yaralar bulunması gibi semptomlar kanser şüphesini doğurur. Bu durumda gerekli incelemeler ve tetkikler yapılarak tanı konabilir. Ancak sadece diş etlerinde kanama olması gibi belirtiler durumunda ağız kanserinden şüphelenilmez. Şüphenin doğması için beraberine farklı semptomların da oraya çıkmış olması gerekir.

Diş Eti Şişmesi Nasıl Geçer?

Diş eti şişmesinin geçmesi için neden bu durumun oluştuğunun belirlenmesi gerekir. Bir başka deyişle altta yatan unsurun belirlenmesi ve ortadan kaldırılması gereklidir. Bu sayede şişme de düzelecektir. Şişmenin 1 haftadan daha uzun sürmesi durumunda tedavi uygulanması gerektiğini de belirtelim.

Diş Eti Kanaması Neden Olur?

Diş eti kanamasının en yaygın nedeni iltihaplanmadır. Ayrıca diş yüzeylerinde plakların birikmesi de kanamaya yol açabiliyor. Dişlerin yanlış şekilde ya da çok sert bir şekilde fırçalanması da buna neden olabilir. Bazı hastalarda vitamin eksikliğinden kaynaklı olarak da diş eti kanaması görülebiliyor.

Diş Eti Hastalıklarına Bitkiler İyi Gelir mi?

Elbette doğada çok sayıda şifalı bitki bulunuyor. Ancak bitkilerin bilinçsizce kullanımı sağlığınıza yarardan çok zarar getirecektir. Bu nedenle bitkisel tedaviler ya da bitki kürleri gibi yöntemleri tercih etmek yerine tıbbi tedaviyi tercih etmeniz daha doğru olacaktır. Özellikle bazı diş eti hastalıklarının bitkisel kürlerle tedavi edilmeye çalışılması ciddi bir zaman kaybına neden olur ve hastalık ileri evrelere ulaşabilir. Dolayısıyla tercihinizi bilimsel tedavilerden yana kullanmanızı ve diş hekimine başvurmanızı öneririz.